Bu konuda lafı hiç uzatmayacağım. Özellikle seçim yardımı alan partiler ya da hem ekonomik olarak güçlü hem de iddialı pozisyonlarda olan adaylar seçim çalışmalarında oldukça fuzuli işlere ciddi paralar harcıyor. Bu paralar elbette benim cebimden çıkmıyor. “Adayın parası var harcar, size ne kardeşim!” diyen de olabilir ancak; ben bunu diyenlerin söylemlerine katılmıyorum.
Seçim iletişim ofisi ne kadar gereksiz günümüzde. Üstelik bu ofislere harcanan paralar da inanılmaz. Ofisin kiralaması, dekorasyonu, tadilatı ve giydirmesi hatta açılış töreni vs. gibi birçok başlık altında ciddi paralar harcanıyor. Yine, tırların dorselerinin giydirilip propaganda için yol kernalarına çekilmesi, apartmanlara asılan devasa görseller, afişler vs. vs. diye bu liste uzuyor.
Günümüzde sosyal medya ve data tabanlı iletişim, etkileşim faaliyetleri bu kadar güçlü ve yaygınken bu yukarıda saydığım uygulamalara ne gerek var? Haydi “Alışılagelmiş yapmak zorundayız.” derseniz de sayısının bu kadar çok olmasına ne gerek var? Buralara harcanan paralar inanılmaz rakamlar. İsim vermeyeceğim, iddialara göre bir adayın bir binaya astığı devasa PR brandası yüz binli rakamlar ödenerek o binaya asılmış. Ve bu sadece bir branda… Giden paralara bakın!
Ülke bu halde iken, çocuğuna pantolon alamadı diye hayatına son veren insanlar varken bu gereksiz harcamalar niye? İtibardan tasarruf olmaz zihniyeti ülkeye büyük zarar veriyor. Bu paraları tabiri caizse kağıda küreğe harcamak yerine ihtiyacı olan vatandaşın ihtiyaçları karşılansa, hem siyasiler daha fazla oy toplar hem de birilenin karnı doyar. Üstü başı giydirilir.
Bunu akıl edemiyor değillerdir elbet. Ancak akıl etmek ile uygulamak arasında güçlü bir istek ve arzu bağlantısı kurulmazsa ortaya da bu sonuçların çıkması çok normal. Umut ediyorum ki bir sonraki seçim döneminde yapılan bu ölü yatırım ve harcamalar minimuma iner. İnsanlar açken seçim brandasına yüz binler harcamak vatandaşa bir nevi hakarettir.
Herkese saygılar, sevgiler ve iyi günler diliyorum.