Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve Odunpazarı Belediyesi'nde kadrolu ve taşeron işçilerin sendikası Belediye-İş. Büyükşehir Belediyesi önümüzdeki günlerde işçiler ile toplu bir iş sözleşmesi yapacak, daha doğrusu sözleşme yenileyecek.
Ülkemizde reel enflasyon alıp başını gitmişken Belediye-İş ile Büyükşehir arasında konuşulan zam rakamları yüzde 13-14. Bu zam miktarı Büyükşehir işçisini açıkça enflasyona ezdirir.
Bugüne kadar 8-9 görüşme yapılmasına karşın rakamın bir puan bile yukarı oynamaması da enterasan...
Belediye-İş işçinin hakkını yüzde 14 ile savunamaz. Daha kararlı olması gerek. Bu işin sonu greve kadar gidebilir yoksa. Fakat işçinin grev yapma hakkına hem bu sendikanın hem de Büyükşehir'in nasıl tepki vereceğini de oldukça merak ediyorum. Bu konu çok önemli.
Tabii son güne kadar beklemekte fayda var. Rakamlar değişebilir, sendika daha güçlü durarak işçisini koruyabilir. Sendika dediğimiz yapı bunu yapmak zorunda. Umarım yapar...
Şimdi hadiseye bir başka boyuttan bakalım. Burada Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin finansal imkanlarının kısıtlı olduğunu sağır sultan bile biliyor. Üstüne üstlük hükümetin uyguladığı tasarruf tedbirleri de belediyelerin elini iyice zora sokuyor. EBB'yi bu pozisyonda çok iyi anlayabiliyorum. Lakin işçinin emeğinden de tasarruf olmamalı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de dahil tüm CHP'lilerin "sosyal belediyecilik" ve "sosyal demokrat belediyeler" kavramlarına ne denli önem verdiğini biliyoruz. Sosyal demokrat bir belediyenin de öncelikle işçisinin refahını düşünmesi gerekir. Benim fikrim bu yönde.
Ben daha önce de çokça dile getirdiğim gibi işçinin, emekçinin yanında olmaya çalışıyorum. Onların isyanını dile getiriyorum. İşçi yüzde 13-14'ten memnun değil.
Cumhuriyet Halk Partili belediyeler, iktidarın bu ayak oyunlarına işçi maaşları üzerinden yenilmeye başlarsa AK Parti'nin ekmeğine net şekilde yağ sürer.
Ben Ayşe Başkan gibi halkçı ve adaletli bir ismin işçisine elinden gelenin en iyisini yapacağına inanıyorum.
Yaşasın işçi sınıfı, yaşasın emeğin gücü!