Eskişehir’de 31 Mart yerel seçimlerinde kırsal ilçelerdeki rekabet büyükşehir ve merkez ilçelerdeki rekabetin net şekilde gölgesinde kaldı.
Özellikle Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in yeniden aday olmayacağını açıklaması bütün gözlerin Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışına çevrilmesine neden oldu. Zaten gözlerin ilk etapta büyükşehirde olması doğal bir durum. Fakat, Ayşe Ünlüce – Nebi Hatipoğlu – Melih Aydın ve Oğuz Beki gibi siyaset için taze, yeni yüzlerin yarış içinde olması buradaki rekabete olan ilgiyi bir kat daha artırınca odak iyice merkeze kaydı.
Tepebaşı ve Odunpazarı merkez ilçelerinde CHP’li mevcut başkanlar Ataç ve Kurt yollarına devam ediyor olsa da onlara en büyük rakip gösterilen AK Partili adayların da merkezde yeni yüzler olması merkez ilçelerdeki rekabete de farklı bir soluk getirdi. Beylikova’da uzun yıllardır halkın sevgisini kazanan Özkan Alp’in Odunpazarı’na adaylığı, Sivrihisar’da önemli bir belediyecilik başarısı olan Hamid Yüzgüllü’nün Tepebaşı’na adaylığı bu ikilinin ilçelerinde yarattığı popülerliğin de biraz şehir merkezine kaymasına neden oldu. Yani, Alp ve Yüzügüllü’nin arkasında bıraktığı ve AK Parti’nin aday gösterdiği isimler şimdilik seçim döneminde beklenen PR etkisini yaratamadı demek de hiç yanlış olmaz.
Beylikova ve Sivrihisar’dan başlamışken oradan devam edersek Beylikova’da CHP’li Av. Hakan Karabacak ve Sivrihisar’da Habil Dökmeci genç ve iddialı isimler olarak görünüyor olsa da onların da çok muazzam bir aura yarattığını ve ilçelerindeki yarışa dinamizm kazandırdığını net şekilde söylemek zor. Belki seçim daha da yaklaştığında ilçelerde bir atak göreceğiz lakin şimdilik sular çok sakin akıyor gibi.
Yerel seçimde rekabetin en yoğun geçmesi beklenen kırsal ilçelerden biri olan Alpu’da CHP’li Başkan Gürbüz Güller yeniden aday. Güller’in en ciddi rakipleri ise MHP’li genç aday Alparslan Kokulu, daha önce bu görevi üstlenen ve bu seçimde AK Parti’den aday gösterilmeyince BBP adayı olan Rafet Demirtaş, İYİ Parti adayı Mustafa Gökçe gibi görünüyor. Ayrıca farklı isimler de Alpu’daki rekabete ortak olma potansiyeli taşımasına rağmen bu ilçede de adayların PR ve tanıtım çalışmaları oldukça yavaş ilerliyor. İlçelerdeki adayların ülkenin ekonomik olarak negatif görünümünden etkilendiği de aşikar. Amiyane tabirle adaylar reklam yapacak parayı korka korka harcıyor.
Seyitgazi’de CHP’li Uğur Tepe ile Erhan Erden’in kıyasıya rekabete girmesi kuvvetle muhtemel. Mesela o ilçede de henüz kıran kırana bir yarışa tanık olmuyoruz. Yine, Çifteler’de geçtiğimiz yerel seçimde 8 oyla kaybeden CHP’li Zehra Konakçı ile mevcut Belediye Başkanı MHP’li Kadir Bıyık rekabetine baktığımda da sanki geçmiş dönemde fark 8 değilmiş gibi bir hava var. CHP’nin Çifteler’de daha arzulu ve özgüvenli olması lazım ki Kadir Başkan da buna cevap versin ve seçim atmosferi ısınsın. Ayrıca Çifteler’de çok fazla aday var ve bu adayların böleceği oylar da önemli. Buna rağmen ben elle tutulur bir PR çalışması göremiyorum.
Mihalgazi, Günyüzü, Han ve Sarıcakaya gibi ilçelerdeki adayları bu saydığım diğer ilçelere göre biraz daha iyi anlıyorum. Bu ilçelerde de elbette seçim tanıtım kampanyası fevkalade yürütülebilir ancak; ulaşılmak istenen kitlenin dar olması ilçelerde hem rekabetin hem de rekabete yönelik çalışmaların kısıtlı kalmasına neden oluyor.
Yeniden yüksek rekabet olması beklenen ilçelere dönersek İnönü’den bu geri dönüşe başlayabiliriz. Bu ilçede mevcut Belediye Başkanı Kadir Bozkurt’un aday olmayacak olması yeni bir ismin koltuğa aday olması ve bu koltukta yeni bir ismin oturması durumunu ortaya çıkardı. Burada Bozkurt’un yardımcısı görevinde bulunan AK Partili Serhat Hamamcı ismi ön plana çıkarken CHP adayı Balkan Aktaş da iddialı görünen bir diğer isim. Bu iki adayın rekabetinde belirleyici bir pozisyonda olabilecek Ahmet Dalar, Hamdi Tosunoğlu gibi isimler de İnönü’de rekabeti alevlendirmeli.
Haydar Çorum’a karşı çok zor bir yarışa giren MHP adayı Halil Sami Barış da Mihalıççık da ismini çok daha fazla duyurmak ve kendini anlatmak zorunda diye düşünüyorum. Mahmudiye’de aynı durum AK Parti adayı Murat Uçarel için CHP’li Başkan İshak Gündoğan karşısında da geçerli. Aynı zamanda 12 kırsal ilçede ileride görünen adaylar dışında sürprize imza atabilecek Yeniden Refah, BBP, DEVA ve İYİ Parti gibi hatırı sayılır siyasi oluşumları temsil eden adayların da yarışta kendilerini çok daha fazla göstermesi gerekiyor.
Herkes kendi yağında kavrulmaya, biz birbirimizi biliriz modunda seçime gitmeye karar verirse koltukta oturan isimleri kaldırmak pek kolay olmaz. Bu durum da koltuğu elinde tutanlara büyük avantaj sağlar. Elbette kimse koltuğunu garanti görmemeli ama o koltuktan inecekse de ardından gelecek adayın bunu başarması için ilçeye mevcut başkandan daha iyi neler verebilir bunu da üstüne basa basa kamuoyuna anlatması gerek.
Uzun lafın kısası ilçeler bu defa seçim çalışması ve kampanyası tarafında merkezin bir hayli gerisinde ve de sınıfta kaldı demek pek de yanlış olmaz. Son günlerde bir kıpırdanma olmazsa 31 Mart seçim süreci Eskişehir'in kırsal ilçelerinde oldukça sakin geçmeye aday.
Herkese sevgiler, saygılar, iyi haftalar diliyorum.