Hayırlı İşler Eskişehir…

Çeşitli vesileler ile Türkiye’nin pek çok şehrine, ilçesine gitme imkanım oldu. Haliyle gezdiğim şehirleri hep yaşadığım şehirle yani Eskişehir ile kıyasladım. 

Sanayisi, estetiği, sosyal hayatı, trafiği, üniversiteleri, esnaf davranışlarına kadar pek çok konuda kendimce değerlendirmeler yaptım. 

Doğruyu söylemek gerekirse bazı konularda imrensem ve şehrimiz o şehirlerin teknik olarak altında olsa dahi başta iletişim ve sosyokültürel açıdan Eskişehir’in nasıl bir nimet olduğunu defalarca en derine kadar hissettim. 

Ancak hemen hemen tüm şehirlerle kıyaslarken Eskişehir’in ortalamanın çok altında olduğu bir konu dikkatimi çekmişti. 

Sivil dayanışma ve hayır işleri… 

Zira gittiğim pek çok şehirde Hastane, stadyum, spor salonu, okul binaları, camii, hamam, taziye evi, bakım merkezi, düşkünler evi gibi şehrin hayır sever insanlarının ismini taşıyan, onların yaptırdığı, yapıma destek verdiği ya da tefrişatına destek olduğu işlere rastladım. 

Açıkçası son birkaç yıl öncesine kadar bu hayır işleri Eskişehir’de ortalamanın bana göre çok çok altında kalıyordu. 

Öyle ki Eskişehir ve hayırsever deyince pek çok kişinin aklına rahmetli Mail Büyükerman’dan başka isim gelmiyordu. 

Elbette Kanatlı Ailesi, SARAR Ailesi ya da bu tür işlere gönül vermiş pek çok isim oldu. Ancak ortalama söz konusu olduğunda biraz zayıftık. 

Yanlış anlaşılma olmasın diye altını çizmek isterim. 
Öğrencilere burs veren, yoksunlara yemek dağıtan, komşularını gözeten, gönüllü olarak hastalara, çocuklara destek olan kişi, vakıf, dernekler mutlaka vardı, hep de var olacak. 
Ancak ismen yaptırılan işler konusunda ki ortalamamız düşük kalıyor. 

Ancak son yıllarda yerel yönetimlerin organizasyon ve teşvikleriyle bu işlerin ivmesi yükselmeye bizi ziyadesiyle mutlu etmeye başladı. 

Ahmet Ataç’ın üzerinde titizlikle durduğu Alzheimer merkezlerine yapılan destekler niş bir alanda özel bir örnek oldu. 

Kazım Kurt’un Halk Market ile başlayan yerel-sivil dayanışmasını takiben belediye kreşlerine isimlerini veren ve destek olan varlıklı iş insanları, yaşlı bakım merkezi ile muazzam bir noktaya geldi. 

Nitekim yine Büyükşehir Belediyesi’nin pandemi döneminde başlayan Şehir Paylaşmaktır erzak kolileri, Ayşe Ünlüce başkanlığa geçtikten sonra açılan Kent Lokantalarında askıda yemek uygulamasına verilen destekler insanın içini ısıtıyor. 

Biraz da eksiklerim olsa dahi isimler üzerinden gitmek isterim… 

Mesela şehrimizin gururu Lütfi Yüksel’in Odunpazarı Belediyesi ile hayata geçirilen Lütfi Yüksel Yaşlı Bakım Merkezi çok önemli bir hizmet değil mi? 

Mesela Eskişehir siyasetinin değerli isimlerinden Ali Demirel’in Anne ve Babası adına yaptırdığı İbrahim-Rukiye Demirel Camii çok kıymetli bir iş değil mi? 

Ya da Eskişehir’de yetişmiş ama gençliğinde İstanbul’a giderek dünyanın en önemli tatlı firmalarından biri olan Hafız Mustafa 1864 sahibi Avni Ongurlar’u es geçebilir miyiz? 
 
Zira Annesi Hacı Hatice Ongurlar adına bir ortaokul yaptırmakla yetinmeyip bir de çok amaçlı kültür merkezini yaptırıp şehre bağışlama hamlesi yaptı ki, ticari hayatını başka yerlerde sürdüren bir ismin bu hamlesi gerçekten gurur duyulacak bir iş… 

Ya da binaları bir kenara bırakıp birkaç isme daha teşekkür etmek isterim. 

SMA Hastası Toprak Bebek ile başlayan mücadele ile pek çok insanı örgütleyen nice değerli kadın gibi bu mücadeleye şu an SMA Zeynep ile devam ettiren ve bu işe kendimi adamış İnci Şentuna’ya teşekkür ederim. 

Yaptığı yardımları duyurmamak için özel bir çaba sarf eden, ama yürekleri ısıtan nice işe imza atan, hatta şimdi buraya yazdığım için biliyorum bana çok kızacak DNS Grup Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Araz’a teşekkür ederim. 

Her felakette, her dayanışma sürecinde elini hem şahsi hem de kurumsal olarak taşın altına koyan ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş’ı da unutmayalım. 

Unutmayalım diyorum ama eminim yazdığımın 20 katından fazla unuttuğum ya da bilmediğim vardır. O yüzden peşin peşin aflarına sığınıyorum. 

Amacımız şehrimize katkı verecek bu dayanışmayı taltif etmek ve yükseltmek. Her şeyi bir kurumdan ya da devletten beklemek yerine sorumluluk almak ve şehre soyut ya da somut bir takım değerler kazandırmak. 

Velhasıl son yıllarda bu dayanışma ikliminin arttığını görmek, diğer illerle aynı seviyeye doğru ilerlemek Eskişehir adına umut verici ve önemli bir detay. 

Bugün siyaseti bir kenara bırakmak, zaten  artık içimizi her gün ihmaller, afetler, ülke gündeminin rutine bağlayan kötü haberleri arasında daha da dağlamak yerine biraz ufak ve güzel detaylardan bahsetmek istedim. 

Keşke elimden daha fazlası gelse, bir teşekkürden fazlasını yapsak. 
Ama bununda önemli olduğunu düşünüyorum. 

Yüreği güzel tüm insanlara HAYIRLI İŞLER diliyorum…