Gürhan Albayrak Ak Parti il başkanı olduğu gün…
Büyükşehir, merkez ve kırsal ilçe belediye başkan adayları belli olmuştu. Seçim için çalışacak ekip, izlenecek yol belli olmuştu. Tahmin ediyorum ki meclis üyelikleri için listeler bile belliydi ya da listeler Albayrak’ın bir dahli olmayacak duruma gelmişti.
Ya da başka bir açıdan bakacak olursak…
Celalettin Kesikbaş fırsatı kaçırılmış, Murat Özcan küstürülmüş, Dündar Ünlü ikna edilememiş, Tepebaşında küsmeden çalışan, azimle koşan Belediye Başkan Adaylığı bekleyen Ahmet Sivri’ye meclis üyeliği reva görülmüştü.
Üstelik Sivrihisar Belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü’ye Odunpazarı yerine Tepebaşı gibi kazanması en güç bölge verilmişti.
Bu kararların hiçbirinde Gürhan Albayrak imzası, tercihi ya da en ufak inisiyatifi olmadı…
Biliyoruz ki ilan edilen adaylar çalışmalarını partiden bağımsız kendi ekipleri ile kendi belirledikleri şekilde gerçekleştirdiler.
Ve parti bırakın Eskişehir’i Kütahya, Afyonkarahisar ve Adıyaman gibi kale konumundaki şehirlerde dahi büyük bir sürprize imza atarak puan kaybetti.
Türkiye’de ilk defa Ak Parti bir seçimden 2. Parti olarak olarak çıktı.
Bu koşullarda Eskişehir’de kaybetmenin, farklı bir hezimetin çok şaşırtıcı, sürpriz olmadığı ortada.
Peki, bu koşullara rağmen neden kamuoyunda sürekli Gürhan Albayrak görevden alınacak haberleri var?
Seçimle ilgili bir özeleştiri yapılacak, bir günah keçisi ilan edilecek ya da fatura çıkarılacak ise bu faturanın müsebbibi Gürhan Albayrak mıdır?
Şahsen bir liste yapsam ve fatura kesecek olsam Albayrak listenin en son sırasında gelirdi. Listenin başına ise bugün Albayrak’ı sorumlu tutmaya çalışan parti içi hesaplaşma, hizip ve bunun fitilini çekenleri koyardım. Yani Gürhan Albayrak listenin epey sonunda yer bulurdu.
Ne yazık ki Ak Parti bir türlü uslanmıyor.
Kırıp dökmek, kaliteli kadroları kaybetmek ve kraldan çok kralcı gibi gezen, partiye yarardan çok zarar verenleri ayıklama cesaretini gösteremiyor.
Kendilerince kurdukları masalarda saltanat rüzgarı estirenler, partiye istediklerini atayıp, istediklerini görevden aldıracaklarını düşünen, en zorlu zamanlara başka sorunlar sokmaktan çekinmeyen güruhlar yine bu zorlu süreci kar ile kapatacak.
Gerçi bu şartlar altında bir il başkanı ve il yönetimi zaten başarılı olamaz. İstedikleri ekibi kuramayan, istedikleri planlamayı yapamayan hiçbir teşkilat ortaya başarı koyamaz. Küsen, hevesi kursakta kalan bir teşkilatın verimli olabilmesi beklenir mi?
Davul bir yanda tokmak bir yanda olduktan sonra yapılan her şey havadan su dövmeye benziyor.
Ak Parti de havanda su yerine Albayrak’ı dövmekle yetiniyor sanırım.