POLİTİKA

“Geçim Yok Seçim Var”

CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz’ın yapmış olduğu çağrı sonrası, yüzlerce insan “Geçim Yok, Seçim Var” sloganı ile yürüyüş gerçekleştirdi. Köprübaşı’nda başlayan yürüyüş, Hicri Sezen Meydanı’nda son buldu. Yürüyüşün ardından Yalaz, “Geçim yoksa bu iktidar da yok” ifadelerinde bulundu.

CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabı üzerinden bir video paylaşarak Eskişehirlileri sokağa davet etmişti. “Geçim Yok, Seçim Var” sloganını kullanan Yalaz, dar gelirli vatandaşlar, asgari ücretliler, emekliler, TSK’dan ihraç edilen 5 teğmen ve daha birçok kesim için bir yürüyüş düzenledi. Bunun üzerine, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ayşe Ünlüce, Odunpazarı Belediyesi Başkanı Kazım Kurt, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Milletvekili İbrahim Arslan, Milletvekili Jale Nur Süllü, Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ve yüzlerce vatandaştan oluşan bir kortej, saat 14.00’da Köprübaşı’ndan harekete geçti. Yürüyüş Hicri Sezen Meydanı’nda tamamlandı ve bir miting düzenlendi.

Başkan Yalaz, bu mitingde yapmış olduğu konuşmasında, kayyum atamalarından, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutuklanmasından, gözaltına alınan basın emekçilerinden ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik açılmış soruşturmalarla alakalı konuştu ve şunları söyledi:

“Eskişehir'in alın teriyle geçinen onurlu yurttaşları hepiniz selamlıyorum. Bugün milyonların sesine ses vermek için Eskişehir'de binler yürüdü. Bugün buraya çıkarken bu konuşmayı yapacak iken son birkaç aydır yaşadıklarımızı bir düşündüm hangi sorundan bahsedeyim hangisinden başlayacağımı bilemiyorum. Seçilmiş Belediye Başkanlarımızın yargı darbesiyle halk iradesi gasp edilerek yerlerine kayyum atanmasından yani seçimle kaybettiklerini yargı yoluyla almalarından mı bahsedelim, Beşiktaş Belediye Başkanımızın asılsız iddialarla tutuklanmasından mı bahsedelim, Zafer Partisi genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ’ın yemek yediği restoranttan apar topar yaka paça alınıp tutuklanmasından mı bahsedelim, Belediyelerimize SGK ve vergi borçlarının tahsili adı altında maddi ve manevi olarak yapılmak istenen baskılardan halka karşı hizmeti engellemeye yönelik davranışlarından mı bahsedelim, gençlik kolları genel başkanımız Cem Aydının şafak operasyonuyla bir tabur kolluk görevlisiyle gözaltına alınmasından mı bahsedelim? Sadece gazetecilik yaptığı için baskıya gözaltına,  tutuklamaya maruz kalan yıldırılmak istenen basın emekçilerinden mi bahsedelim. Ekrem Başkana yönelik hukuksuz yargılamalardan mı bahsedelim Mustafa Kemal'in askerleriyiz dedikleri için ihraç edilen teğmenlerimizden mi bahsedelim. Açlıktan sefaletten mi bahsedelim. Bu bozuk düzen artık sürdürülemez. Buradan saraydakilere sesleniyoruz. Halkımız aç insanlar borç içinde gençler işsiz emekliler perişan ama siz lüks içinde yaşamaya devam ediyorsunuz. Halkı açlığa mahkûm ettiniz. Çoluğumuzun çocuğumuzun rızkını çar çur ettiniz. Hala utanmadan ekonomi iyi diyorsunuz. Millet evine ekmek götüremiyor. Siz yandaşa çetelere milyarlar aktarıyorsunuz. Artık yeter biz bu düzeni değiştirmeye geliyoruz. Geçim yoksa bu iktidar da yok. Sizin lüksünüzü bizim yoksulluğumuz beslemeyecek. Bu bozuk düzen zengini daha zengin etmek için var. Halkı sömürmek için var. Artık yeter. Susmayacağız. Biz hak ettiğimiz hayatı istiyoruz.”

Yürüyüşe katılan Başkan Ünlüce’de bir konuşma gerçekleştirdi ve “seçim istiyoruz” dedi. Ünlüce şöyle kaydetti:

“Bugün yoksulluğa sefalete karşı yürüdük geçim yoksa seçim var demek için yürüdük seçim istiyoruz. Biz kimsenin hakkını yemedik ama kimseye de hakkımızı yedirmeyiz. Emekçinin hakkını yedirmeyiz gençlerin hakkını yedirmeyiz kadınların hakkını yedirmeyiz çocukların hakkını yedirmeyiz Eskişehir'in hakkını yedirmeyiz.”

Mitingde konuşan bir başka isim ise Milletvekili Arslan’dı. Arslan, “Milyonlarca insan aç bu ülkede. İki tane Türkiye tarifi var bir tanesi masalarında ıstakoz yiyenlerin meclis bahçesine mangal koyanların mangal partileri verenlerin toz pembe dünyası birde milyonlarca insanın içinde yaşadığı hayat pahalılığı geçim sıkıntısı içerisindeki Türkiye. Sadece bununla kalsa eyvallah mücadelemizi bu yönde sürdürürüz ama diğer yandan uyguladıkları siyasal politikalarla değiştirilemez değiştirilmesi teklif dahi edilemez denilen ilk dört madde içinde yer alan cumhuriyetimizin niteliklerini ne yazık ki iğdiş ettiler. Türkiye bugün ne yazık ki hukuk devleti olmaktan çıkarıldı. Türkiye bugün ne yazık ki laik olmaktan çıkarıldı. Türkiye bugün ne yazık ki demokratik bir ülke olmaktan çıkarıldı. İnsanlarımızın baskılarla tutuklamalarla sindirilmeye çalışılmakta. Buradan hodri meydan diyoruz. Gelin 2025 yılında sandığı bu halkın önüne koyalım" dedi.

“Sonucu Emekliler Belirleyecek”

Konuşma yapan bir başka isim, Tüm Emekliler Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı’dı. Şanlı, emeklilerin seçimlerde belirleyici olacaklarının altını çizdi ve şunları söyledi:

“Bu sıkıntılı süreci mutlaka birlikte aşacağız. Biz Tüm Emekliler olarak alanlardaki mücadelemizi her gün yükseltiyoruz. Eskişehir'de alanları nasıl özgürleştirdiysek ülkenin her alanında emekliler olarak sahada olmak zorundayız. 16 milyon emekliyiz. Gençlerimiz çocuklarımızla birlikte 40 milyon seçmeni temsil ediyoruz. Ülkemizi yönetenler Cumhurbaşkanı bizi duyuyor. Sandık önümüze geldiğinde sonucu emekliler belirleyecek. Ülkemizde açlık sınırı 30 bin lirayı geçti. Kim ne kadar enflasyonu düşük gösteriyorsa bugün ne yazık ki örgütlü olan işçi konfederasyonları açlık ve yoksulluk sınırını gerçek rakamlarıyla açıklayamıyorlar. Onları gerçek rakamları açıklamaya mücadeleye davet ediyoruz. Yoksulluk sınır 90 bin lirayı geçtiğine göre en düşük emekli maaşı en düşük memur maaşına eşitlenmelidir diyoruz. Sadaka istemiyoruz. Herkesin insanca yaşayabileceği adaletli bir gelir dağılımı istiyoruz. Biz emeklilere büyük sorumluluk düşüyor. Biz çocuklarımızı adaletli demokratik bir ülke bırakmak istiyorsak mücadele etmek zorundayız.”