Ak Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez geçtiğimiz günlerde Eskişehir’de mevcut olan fahiş ev kiralarının sorumlusu olarak yerel yönetimleri eleştirdi.
Ardından gerek sosyal medya gerek ise partiler nazarında bu konuya dair bir tartışma başladı.
10 yıllık evini henüz yeni taşımış, fahiş kiraların zulmü henüz ruhunda taze bir yarayken bu tartışmayı önce izledim. Bugünde mesai başlangıcı ile birlikte müdahil olmak istedim.
Görüyorum ki ülkede olduğu gibi şehirde de kiraların yüksekliğini herkes partisine, ideolojisine göre değerlendiriyor.
Kimse yoğurdum ekşi, ayranım tatsız diye reel bir fikir beyanında bulunmuyor.
Çoğunluk olan ya da sesi gür çıkanlar haklı çıkmaya çalışıyor.
Tartışmayı partilerden, isimlerden bağımsız yapamadığımız içinde sorunlarımız çözülmediği gibi artmaya devam ediyor.
Bakın muadili 3000 TL ve bir senede 7500 TL’ye yükselen, almaya zorlandığımız bir şey yüksek fiyatlıdır ve bu enflasyondur, sorumlusu da iktidardır.
Ancak muadili 3000 TL olan, bir sene de 7500 TL’ye yükselmiş bir şeyi piyasa 15.000 TL’ye çıkarıyor ve alıcı buluyorsa bunu başka bir pencerede değerlendirmek gerekir.
Ben net konuşayım, lafı eveleyip gevelemeye gerek yok.
Fatih Dönmez’in tespiti yüzde 70 haklılık içeriyor.
Eskişehir’de ev kiraları yüksek değil fahiş ise, hatta paralel evrene ulaşacak kadar abartılı bir hale geldiyse bunda belediyelerin daha doğrusu Büyükşehir Belediyesi’nin payı fazlacadır.
Sen sürekli artan nüfusa göre yeni imar alanları açmazsan,
Kentsel dönüşüm konusunda yerinde sayar, daha fazla rezerv alan oluşturmazsan,
Tüm alışveriş ve sosyal donatıları tek şehir merkezinde ruhsatlandırmaya devam edersen,
Şehrin kenar semtlerine ulaşım zorlu ve konforsuz olursa,
Ev kiraları da olması gerekenden 3, 4 kat üste kadar çıkar gider ve arkasından bakarsın.
Nasıl 30 yıl önceki caddeler bugünün araç sayısına ve trafiğine yetersiz geliyor ise 30 yıl önceki imar düzeni de şehir insanına dar geliyor.
Eskişehir’in konut fiyatları İzmir’den fazla İstanbul ile Ankara ile denk olmamalıdır.
Önce bu durumu kabul edelim.
Bunu kabul ettiysek devam edelim…
Tabi kiraların fahişliği daha doğrusu ödeme zorluğu kısmındaki sorumlu ise elbette iktidar partisidir.
Asgari ücret ve memur maaşlarına yapılan düzenleme iyi olmakla birlikte maalesef 2,3 yıl önceki alım gücünün çok çok altındadır.
Bugün evli iki kişi çalışarak sadece maaşıyla bırakın ev ve araba sahibi olmayı hayalini bile kuramıyor ise Fatih vekilinde bir parçası olduğu iktidarı da es geçemeyiz.
Ama konuyu şehir özeline indirgediğimiz anda bu sorumluluğun aslan payını yıllardır imar düzenlemesi, kentsel dönüşüm, afet riskli alanların dönüşümü ve uydu kentler konusunda zayıf kalan Büyükşehir’e veriyorum.