Eskişehir 7 Milletvekili ile başladığı seçim sürecini 6 Milletvekili ile tamamladı.
TBMM’de bizi temsil edecek isimlerin çoğu yenilendi. Nabi Avcı, Emine Nur Günay, Harun Karacan, Arslan Kabukçuoğlu ve Metin Nurullah Sazak yerine Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü, İbrahim Arslan, Fatih Dönmez, Ayşen Gürcan ve Nebi Hatipoğlu’ndan oluşan bir temsilci listemiz olacak.
Öncelikli beklentimiz birkaç dönemdir kopuk giden ve şehrin sorunları etrafında bir araya gelemeyen iktidar ve muhalefet vekillerinin bu alışkanlığa bir dur demesidir.
Kravatlı, kravatsız fark etmez ama Eskişehir meseleleri için partilerden bağımsız bir dayanışma ve Ankara’da lobi oluşturma hevesimiz umarım bu dönemde kursakta kalmaz diye umut ediyorum.
Bir de vekillerin isim isim bu seçim sürecine dair kısa değerlendirmelerini yapma ihtiyacı duydum.
Utku Çakırözer
Milletvekilliğinde 3. Dönemine girdi. Tecrübesi tartışılmaz. Genel Merkez nazarında ve ana akım medyada ciddi bir ağırlığı var. Bu dönem diğer seçim dönemlerinden daha aktif, daha etkin bir çalışma temposuna tanık oldum. Kırsal bölgeler dahil olmaz üzere ciddi efor sarf etti. Eskişehir meseleleri konusunda bu dönem kendisinden ciddi beklentilerimiz var.
Jale Nur Süllü
Seçim döneminin özellikle son 2 haftasında etkin bir çalışma temposu gösterdi. Partinin eksiğini ya da kurumsal yanlışlarını tek başına kapatmaya çalıştı. Parti içi ayrışmalara rağmen herkesle, her yerde fotoğraf vermekten çekinmedi. Üstelik bu kez Süllü’nün damarına basıldığında o naif yapısını bir kenara bırakıp sert bir muhalefet yapabileceğini ve Eskişehir konusunda bu dönem o sert tavrın karşımıza sık sık çıkacağını düşünüyorum.
İbrahim Arslan
Yıllardır partisi için mücadele edip en sonunda karşılığını alan nadir isimlerden birisi oldu. Kendisini istemeyen lobilere rağmen pes etmedi. Adını listede görmeyle ilgili fikrimi Eskişehir’e çok önceden belirtmiş birisi olarak Mecliste etkin olacağını, parti örgütü ve yerel seçim dönemlerinde adını fazlaca duyacağımızı tahmin ediyorum.
Fatih Dönmez
Eskişehir için 2. Unakıtan dönemi olur mu diye düşündürdü. Bakanlık devam ederse Eskişehir geçen dönemler gibi yumuşak karınlı ve Ankara’ya teslim bir şehir olmaz. URAYSİM, Raylı Sistemler İhtisas Bölgesi, Nadir Toprak Elementleri ve Eskişehirspor konularında kendisinden beklenti büyük. Fazla bir teşriki mesaimiz olmadı ama ancak Ak Parti Eskişehir’de 200 bin oyu geçtiyse bunda aslan payının sahibi olduğunu düşünüyorum.
Ayşen Gürcan
Kontenjan ile gelen 2. İsim olması başlarda ciddi bir tepki oluşturdu. Bunu aşması ve sağlıklı bir çalışma temposu oluşturması kolay olmadı. Eski bir Bakan oluşu hem artı hem de handikap oluşturdu. Diğer adaylar kadar vitrinde göremedik. Ne yapacak ne tür katkılar sağlayacak ileride göreceğiz. Ancak iletişim konusunda önceki dönemden daha verimli ve daha sıcak bir yapı oluşmasına katkı vereceğine inanıyorum.
Nebi Hatipoğlu
Temayülden lider çıkması ciddi bir avantaj oldu. Saha konusunda beklenenin üstünde bir performans sergiledi. Kampanyasının önemli bir kısmını Eskişehirspor üzerine kurdu. Fazla konuşmadı, konuştuğunda polemik yaratacak hususlara pek girmedi. Melih Aydın ile ortak çalışarak önemli bir stratejik adım attı. Artık iş dünyasının da bir temsilcisi olarak TBMM’de yerini aldı. Eskişehir lobisi konusunda sık sık çalışacağını, mesai yapacağını söylediği için bu konuda baskın bir vekil profiline tanık olabiliriz. İlerleyen süreçlerde beraberce göreceğiz.
Yukarıda artık bizlerin temsilci olan isimleri tek tek değerlendirmeye çalıştım. Öte yandan meclise giremeyen yani vekilliği kazanamayan ama şehri kazanan isimler var. Melih Aydın, İpek Çelik, Erkan Sarmaşık, Yağmur Gürsöğüt, Çağdaş Çelik gibi seçim dönemini ezber ve demode çalışmalar yerine samimiyetle kuranlar var. Onlara da diğer yazımda tek tek değineceğim.