Sonuç bakımından Eskişehir benim için çok şaşırtıcı olmadı. Türkiye’de böyle bir sonuç beklemiyordum ama Eskişehir’de çoğu insanın aksine Ayşe Ünlüce’nin seçimi rahat kazanacağına emindim.
Özellikle seçim döneminin sonlarında AK Parti Adayı Nebi Hatipoğlu’nun yaptığı açıklamalar, sergilediği tavırlar ve parti içine dair imalı göndermeleri bunu fazlasıyla hissettirmişti. Sandık sadece bunu doğrulayan bir done oldu.
Birkaç kere tane tane anlatmaya çalıştım. Bazen en yakınımda olan dostlarıma bile izah etmekte zorlandım. Eskişehir seçmen profili duygusal ama ne istediğini bilen bir bilince sahip. Bu seçmeni manipüle etmek, algılarla kitlesel bir değişim yapmasını beklemek kolay bir iş değil.
Hatipoğlu aslında ortaya koyulabilecek en azimli ve limiti yüksek kampanyayı yaptı.
Kavşaklar, ucuz su, ulaşım indirimi gibi cebe dahi dokunan vaatler verdi. Mülk sahiplerine katlar vaat etti. Bir süre de bunun karşılığını aldı. Ancak iş emekli ve sosyal yardım kısmına gelince biraz tökezledi.
Baş üstünde tutulacak emekliye sadaka verir gibi bir vaat gurura dokunan önemli bir kırılma noktasıydı. İktidarın ekonomik darboğaza soktuğu seçmen, güven konusunda defalarca hayal kırıklığı yaşamış vatandaşı iktidarın adayı olarak inandırmak, ikna etmek pek mümkün olmadı.
Ünlüce şehrin geldiği noktayı inkar edemeyen seçmene ben aynı sosyal eğilimleri hırpalamadan geliştireceğim dokunuşu yaptı. Benden kocaman ve yapamayacağım vaatler beklemeyin, ben yaşadığınız şehrin standartlarını değiştirmeyeceğim yükselteceğim diyerek gönüllere girdi. Büyükerşen’in emaneti olarak başladığı süreci kendini ispat etmiş güçlü bir kadın aktör olarak tamamladı.
Ataç ve Kurt ise biz dururken Ayşe Ünlüce nereden çıktı hizipçiliği yapmadan aralardaki buzları eriterek bir bütün oldu. Ortaya da kırsalı saran bir başarı çıktı.
Şimdi yerel yönetimler birkaç gün sevinmeli ve ama gecikmeden genel seçim hazırlığına başlamalı. CHP’nin bu başarıyı genel seçime taşımak için harika bir fırsatı var. Beklememeli.
Öte yandan Eskişehir sonuçları AK Parti’nin yıllardır aşağı giden ivmesini düzeltmek yerine daha da hızlandırdı. Teşkilatlara, araştırma sonuçlarına, genel beklentilere ters seçimler yapan karar vericiler bu işin kesinlikle baş sorumlusu olmalılar.
Ekmek alır gibi il başkanı değiştirmek, ittifak ortağı MHP’yi cezalandırır gibi bir meclis listesi hazırlamak, etkili isimleri küstürmek ve partiden uzaklaştırmanın bedeli sandıkta kendini gösterdi.
Sivrihisar, Beylikova gibi garanti ilçeleri kaybetmek dünyanın en zor işi olmasına rağmen bunu başaran karar vericileri ayrıca tebrik ederim.
Ve son olarak,
İYİ Parti ittifaktan çıkmanın bedelini çok ağır ödedi. CHP ittifakla aldığı oylardan fazlasını alırken İYİ Parti adeta bir tabela partisi muamelesi gördü. Melih Aydın kendi imkanları ile ortalama oyu yükseltti ama genel kaderi değiştiremedi. Netice itibariyle Melih Aydın değil ise bile İYİ Parti ciddi bir kaybedişi yaşadı. Toparlaması zor olacak.