Şimdilik rakiplerle mücadele eden, kendi içinde kavgaya sebebiyet vermeyen, tabanı ve seçmene yönelik hamlelerin yapıldığı bu süreç bazı tarihler netleştiğinde farklı bir yöne ivme kazanacak.
Herkesin güçlenmek, yerini korumak, daha iyi bir konum alabilmek adına gayreti var. Herkes elindeki imkânı ve temsiliyetini en iyi şekilde kullanmaya çalışıyor. Eskiye göre yöntemler değişti, üsluplar değişti ve yarış farklı bir zeminde ilerliyor.
Demem o ki herkes kendine göre “başarılı” olduğu bir dönemi yaşıyor. Somut ve büyük hata yapan henüz yok. Ama bunun sonsuza kadar sürmeyeceği de aşikâr…
CHP’den başlayalım…
Yılmaz Büyükerşen kenara çekildi, yerine Ayşe Ünlüce geldi ve kendisine güvenenleri mahcup etmeden güler yüzü ile yoluna devam ediyor. Sahayı boş bırakmayan, sözünü tutan, ulaşılabilir bir karakter olarak herkesin takdirini kazanmış durumda. Siyasete pek girmiyor. Ama siyaseten durduğu yer gayet önemli. Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel’in kadın temsiliyeti adına en güvendiği isimlerin başında geliyor olması sürpriz değil.
Eskiden çok iyi vekildi ama belediyecilik kısmı zayıf denen Kazım Kurt adeta belediyecilik dersi veriyor. Sürekli bir açılış, kalıcı eser niteliğinde hizmetle adeta düşman çatlatıyor. Koltuğa yeni oturmuş gibi heyecanlı ve istekli…Kazım Kurt en yetkili ama en çok da eleştirilen isimlerinden Şenol Durur ile yolları ayrıldı. Bunun handikapları mı yoksa avantajları mı daha fazla onu zaman gösterir ama Kurt’un her hamlesine karşı “bir bildiği vardır” diyebiliyoruz.
Ahmet Ataç’ın bürokratlarına bakarsak Ataç’ın siyasette son dönemi gibi bir hava var. Muhtemelen bazı başkan yardımcıları ve meclis üyeleri bir sonraki döneme dair kendileri için siyasi bir beklenti içindeler ve bunun rekabeti daha doğrusu çekişmesi şimdiden yansımaya başladı. İleride muhtemelen daha fazlasına tanık olacağız.
İl Başkanı Talat Yalaz zaman zaman tökezlese dahi süreci aktif bir şekilde götürüyor. Örgüt eskiye göre daha canlı, daha diri ve kendini daha önemli hissediyor. Tüzük kurultayında yapılan değişiklikler örgütün elini güçlendirdi.
Ak Parti kanadına bakarsak,
İl Başkanı Gürhan Albayrak yıllardır beklenen ideal bir aktör gibi kısa sürede partiyi kucakladı. Hiç durmuyor. Muhalefetin hakkını vererek CHP’li belediyeleri bi hayli zora sokarken diğer taraftan parti teşkilatının hevesini kabartıyor. Aranan kan bulunmuş gibi… Nezaket ve üslubun dengesi ise başta küçük bir grup tarafından eleştirilse dahi şu an Albayrak’ın en büyük silahı olarak öne çıkıyor.
Vekil Hatipoğlu Büyükşehir isteğinin bu seçimle son bulmadığını vekil ya da belediye başkanı olarak siyasete daha güçlü devam edeceğini ima eden mesajlar veriyor. Ana akım medyada ara ara boy göstermeyi ve partinin daha güçlü kademelerine ilerlemeyi ihmal etmiyor.
Vekil Ayşen Gürcan Ankara ayağı kadar Eskişehir’de de var. Burada yaşanan hemen her şeye hâkim ve müdahil. Kimi tartışmalarda sessiz kalsa veya nötr bir konumda dursa da pek çok işi takip ettiği ve yönlendirdiği su götürmez bir gerçek.
Meclis üyeleri içinde Tepebaşı’nda Ahmet Sivri ve Mehmet Şimşek’in ortaya koyduğu performans dışında geçtiğimiz dönemin mumla arandığı ortada.
Özellikle Murat Özcan’ın eksikliği kendini fazlasıyla hissettiriyor. Sayıca azınlık ama güçlü muhalefet adına Ak Parti’nin meclisleri beklenen seviyede değil.
MHP çizgisini bozmadan, İsmail Candemir’in liderliğinde tahmin ediyorum ki bir sonraki seçimin çalışmasını yürütüyor. Daha güçlü temsil ve yeniden bir milletvekili kazanmanın altyapısını hazırlıyor.
İYİ Parti eski görüntüsünden çok uzak. GİK üyesi Melih Aydın’ın popülerliği ve çabası Odunpazarı İlçe Başkanı Gürol Yer’in gayretleri parti teşkilatını ayakta tutmaya çalışıyor. Genel Başkan değişiminden güç almak yerine gücü zayıflamış durumda. Kendini yeni bir çıkış arıyor.
Zafer Partisi Eskişehir için hevesli… Ankara siyasetinde güçlenen ve gelecek adına olumlu sinyaller veren Oğuz Beki’nin duru durağı yok. Vekil sayısı yeniden 7’ye yükselen Eskişehir’den mutlaka bir temsilci göndermek için çok çabalıyorlar. Hem genel hem yerel konjonktür planları yükselişte…
Özetle şu an için herkesin beklentisi yüksek. Herkesin enerjisi yüksek. Herkesin umudu var.
Fakat biliyorum ki bu kadar çok iyi ve umut siyasi dengeler ve beklentilerle ters bir durum. Yani gerek parti içinde gerek ise rakiplerle olan mücadele hep sığ sularda olmayacak. Hele ki erken seçim beklentisi yoğunlaşır ve buna göre bir sinyal gelirse, görünen o ki Eskişehir’de sıcak bir kış mevsimi görmek sürpriz olmayacak.