Tepebaşı Belediyesi, Tepebaşı Sağlıklı Kent Konseyi ile Uçan Süpürge Vakfı iş birliği ile düzenlenen 1. Tepebaşı Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali sona erdi. 4 gün boyunca süren festivalde Eskişehirli sanatseverler birbirinden değerli filmler izleyerek ünlü isimler ile bir araya geldi.
Festivalin son gününde ise Özdilek Sanat Merkezi’nde Turna Misali, Düet ve Ötekilerin Dayanışması filmlerinin gösterimi ve söyleşileri yoğun katılımla gerçekleştirildi. İlk olarak ‘Turna Misali’ filminin gösterimi yapıldı. Gösterimin ardından Uçan Süpürge Düzeleme Kurulu Üyesi Gizem Doğan Dalım’ın moderatörlüğünü yaptığı, filmin Yönetmeni İffet Eren Danışman Boz ile senarist Eyüp Boz’un konuşmacı olduğu söyleşi gerçekleştirildi. Yönetmen ve Senarist Boz, film hakkında katılımcılara bilgi verdi. Boz, filmin senaryosunu Yörüklere göç yasağı getirileceğine dair haberler çıkması üzerine yazma kararı aldığını, film çekimi süresince Yörüklerin hayatına şahit olduğu için çok mutlu olduğunu ve birçok şey öğrendiğini söyledi. Boz ayrıca katılımcıların sorularını da yanıtladı.
‘Renklerimi Çaldılar’ sergisi açıldı
Söyleşinin tamamlanmasının ardından Eskişehir Toplum ve Sanat Derneği tarafından hazırlanan ‘Renklerimi Çaldılar’ isimli ebru sergisi gerçekleştirildi. Ebru Sanatçısı Ruken Turhan tarafından hazırlanan sergide yer alan 28 eserin her biri 2022 Temmuz ayında katledilen kadınlara adandı.
Özel bireyler de ilgiyle izledi
Senkronize yüzme sporu aracılığıyla tanışan Mısra ve Defne’nin hikayesinin anlatıldığı ‘Düet’ filminin gösterimi yapıldı. Düet filminin gösterimine Engelliler Montaj Atölyesi’ndeki ve Gökkuşağı Kafelerdeki özel bireyler de katıldı.
“Başarının temel sırrı cesaret”
Düet filminin ardından ise Avrupa ve Dünya Şampiyonu milli para yüzücüsü Sümeyye Boyacı, başarı hikayesini anlattı. Boyacı, 5 yaşındayken gittiği bir akvaryumda gördüğü balıkların kolları olmadan yüzebilmesinden etkilenerek, 2008 yılında yüzmeye başladığını belirtti. Bir kadın olarak elde ettiği başarıların temel sırrının cesaret olduğunu vurgulayan Boyacı, “İnsanın sınırları olmamalı. Sudan korksam da ailemin teşvikleri ile bu spora başladım. 4 yıl boyunca hobi amaçlı yüzdüm, ardından Türkiye şampiyonalarına katıldım. Dereceler ile birlikte milli takıma çağırıldım ve yolum böyle çizildi. Dünyada başarılar elde ettim, altın madalyalar kazandım. Şimdi de almaya söz verdiğim, sudaki bir hayalim daha var. 2024’te bu hayalimi sudan çıkartıp o madalyayı almayı çok istiyorum” ifadelerini kullandı. Boyacı, katılımcıların merak ettikleri soruları da içtenlikle cevapladı.
“Sanatın iyileştirici bir gücü var”
Belgin Şahin’in depremlerin ilk günlerinde Hatay ve Adıyaman’da gönüllülerle yaptığı röportajların yer aldığı ‘Ötekilerin Dayanışması’ belgeselinin gösterimi de ilgiyle izlendi. Gösterimin ardından ise belgeselin yönetmeni Belgin Şahin, film hakkında katılımcılara bilgi verdi. Şok anında gönüllülerin, neler yaptığını sonrasında dayanışmanın anlamına dair sorular yönelttiğini ve son olarak nasıl devam edeceklerine dair bilgi aldığı kısımlardan oluşan belgeseli tanıtan Şahin, görüntülerin kanıt niteliğinde olduğunu vurguladı. Dayanışma, ekonomi ile yapılmaya çalışıldı, sanat ile yapılmaya çalışıldı, çocuklarla, kadınlarla yapılmaya çalışıldığını ifade eden Şahin, sanatın iyileştirici bir gücü olduğunu belirterek ikinci belgeselini de bu konu üzerinde yapacağını duyurdu.
Festivalin kapanış konuşmasını gerçekleştiren Tepebaşı Sağlıklı Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Akçar, emeği geçen herkese teşekkür etti. 16 Ekim’de açılışı yapılan festivalde Oyun, Kraliçe Lear, Sibel, Boşlukta, Turna Misali, Düet ve Ötekilerin Dayanışması olmak üzere 8 değerli film sanatseverlerle buluştu. Birçok ünlü isim ile söyleşiler de gerçekleştirildi. Eskişehirliler 4 gün boyunca süren ve ücretsiz katılım sağlanan festivalle sanat dolu bir hafta geçirdi.