Değişen İklim, Sürdürülemeyen Gelecek

“Dünya herkesin ihtiyacına yetecek kadarını sağlar, herkesin hırsını karşılamaya yetecek olanı değil…” – Mahatma Gandhi

Çağımızın önemli tehditlerinden birisidir iklim değişikliği… Bahsettiğim bu kavramı televizyon kanallarında, radyolarda, gazete ve dergilerde çok duymaya başladığınızı tahmin ediyorum. Emin olun, bu konuyu gün geçtikçe daha fazla duyacaksınız. Peki, neden bu kadar çok iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik konuşuyoruz? Bu sorunun cevabına ve bu konularla alakalı birçok kavrama bu yazımda temel hatlarıyla değinmeye çalışacağım. 

Son yıllarda teknoloji, iletişim ve üretim sektörlerinin gelişmesi ile bağlantılı olarak artmakta olan bir ihtiyaç daha bulunuyor. Evet, sizlerin de tahmin ettiği gibi, enerji konusundan bahsediyorum. Günümüz dünyasında gün geçtikçe birçok nedenden dolayı enerji ihtiyacı artıyor ve bu artışın önümüzdeki yıllarda daha fazla olması bekleniyor. Nüfusun hızlı artışı, tüm sektörlerin büyümesi, kentleşmenin plansız bir şekilde genişlemesi ve artan enerji ihtiyacı, doğal kaynakları ve doğayı ciddi bir şekilde tehdit ediyor. Birçok bilimsel araştırmaya göre, bu problemlere çözüm bulamazsak yakın gelecekte bizleri susuzluk, doğal kaynakların tükenmesi, gıda kaynaklarının azalması, sıcaklıkların ve hastalıkların artması gibi sayısız tehlike bekliyor.

Peki iklim değişikliği nedir? İklim değişikliğini nasıl tanımlarız? İklim değişikliği karşılaştırılabilen zaman periyotlarında gözlenen doğal değişimler ve direkt ya da dolaylı olarak gerçekleşen kişisel faaliyetlerin neticesinde iklimde oluşan değişiklikler biçiminde tanımlanır. Bununla beraber, hava kavramı ve iklim kavramı birbiriyle bağlantılı, oldukça karıştırılabilen ama farklı kavramlardır. Hava kavramı belirli bir konumdaki günlük şartları anlatır. İklim ise bir konumdaki daha uzun yıllar boyunca meydana gelen hava şartlarının genel durumunu bizlere belirtir. İklim değişikliği konusunun içerdiği bazı önemli kavramlar vardır. Bunların bazılarından sizlere kısaca bahsetmek isterim. İklim değişikliği konusunun içerdiği bazı önemli ögeler küresel iklim değişikliği, küresel ısınma, sera etkisi, emisyon, emisyon azaltımı ve karbon döngüsü kavramları olarak karşımıza çıkar. 

Küresel iklim değişikliğini fosil yakıt kullanımı, ormanlık alanların azalması, sanayi alanlarının ve süreçlerinin artışı gibi bizlerin yapmış olduğu faaliyetler sonucunda atmosfere salınan sera gazlarının (H2O, CO2, CH4, N2O vb.) birikmesindeki artışın sera etkisini güçlendirmesiyle ortalama sıcaklık artışı ve iklimsel değişikler şeklinde açıklayabiliriz. Küresel ısınmada bu kavramla bağlı olarak dünyamızın sıcaklığındaki güncel artış miktarını bizlere anlatan bir kavramdır. Kısaca sera etkisi ise dünyamızın ısıyı geçirmek ve uzay boşluğuna bırakması yerine bildiğimiz sera sistemleri gibi sıcaklığı içerisinde tutarak kendi ısısının artmasına neden olmasıdır. Sera etkisinin tüm canlı yaşamı üzerinde önemli bir etkisinin olduğunu da belirtmek isterim. Emisyon kavramı gaz veya gaz karışımlarının atmosfere verilmesi olarak tanımlanır. Bununla beraber, emisyon azaltımı ise tüm sektörlerdeki işlemler sonucunda ortaya çıkan ve atmosfere karışan sera gazları etkisinin kontrol altına alınması ve azaltılması anlamına gelir. Bu tanımlara ek olarak, Karbon her yerde mevcut olan ve biz insanlarda dahil olmak üzere tüm canlıların içinde bulunan ve hareket halinde olan bir bileşendir. Karbonun solunum, beslenme, yakma ve ayrışma gibi süreçlerle beraber atmosfer, yerküre ve tüm canlılar arasında devamlı olarak hareket edip bir döngü oluşturmasına “Karbon Döngüsü” denir. Bahsetmiş olduğum bu kavramlar, iklim değişikliği konusunun üzerinde en fazla konuşulan önemli faktörlerinin başında gelmektedir. 

“Suyun değeri kuyu kuruyunca anlaşılır…” – Thomas Fuller 

Peki, iklim değişikliğini önlemek ya da daha doğru bir deyişle iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için neler yapılabilir? İklim değişikliği önlemleri ve gözlemleriyle ilgili tüm dünya ülkeleri birçok protokol, sözleşme ve kanun ile bu konuya oldukça önem verdiklerini gösteriyor. Ülkemizde de iklim değişikliği üzerine birçok önemli kanun, sözleşme, proje ve çalışmalar bulunuyor. Ayrıca, Birleşmiş Milletler organizasyonu bu konuda tüm dünya ülkeleri ile uluslararası önemli çalışmalara ve sözleşmelere imza atıyor. Örneğin, ülkelerin ve tüm dünya işletmelerinin petrol, doğal gaz ve karbon gibi fosil yakıt kullanımını minimum seviyeye indirmesi, yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarının kullanımının arttırılması, kullanılan enerjinin etkin bir biçimde kullanılmasının sağlanması, su ve diğer doğal kaynakların kullanımına dikkat edilmesi ve bu konulara teşvik edilmesi iklim değişikliğinin en önemli önlemlerinin başında geliyor. 

Tabii ki, bu konuya uluslararası global çözümler getirmek çok önemli ama hepimizin yani bireysel olarak yapmamız ve dikkat etmemiz gereken bazı önemli çözüm hususları olduğunu da söylemeliyim. Örnek vermem gerekirse, hayatımızda daha az plastik şişe ve ambalaj kullanımına yönelmek, tek kullanımlık ürünleri sınırlamak, geri dönüştürülebilir ürün ve malzemeleri iyi değerlendirmek, su, elektrik ve doğal gaz kullanımını kontrol etmek, ormanlarımızı ve hatta tümüyle doğa yapısını korumak, otomobil kullanımını azaltarak yürüyüşe ve bisiklete yer vermek, elektrikli araçların kullanımını arttırmak ve çevremizdeki her kişiye iklim değişikliği, sonuçları ve önlemleri konusunda bilgi vermek bizlerin yapabileceği önlemlerin başında geliyor. 

Sizlere bu yazımda temel ve basit bir şekilde iklim değişikliğinden bahsetmeye çalıştım ve bu yazımı okuduktan sonra neden iklim değişikliği konusunun çok önemli olduğunu ve tüm basın yayın araçlarında bu konunun neden bu kadar çok konuşulduğunu daha net bir şekilde anladığınızı düşünüyorum. İklim değişikliğinin ve önlemlerinin bugünlerimiz ve geleceğimiz için çok önemli olduğunu unutmamız gerekiyor. İklim değişikliği konusu ve kavramları ile ilgileniyorsanız 2019 yapımı “Rüzgârı Dizginleyen Çocuk”, 2016 yapımı “Tufandan Önce”, 2006 yapımı “Uygunsuz Gerçek” isimli filmleri ve Naomi Klein’ın “İşte Bu Her Şeyi Değiştirir” isimli kitabını okumanızı öneririm.

Bir Sonraki Yazıda Görüşmek Dileğiyle…