Davranışların İnterneti

"İnternet, bilgileri dağıtmanın ve işleme yollarının geleneksel yollarını zorlar ve bu nedenle yeni standartları ve davranışları teşvik eder." – Ethan Zuckerman

Kullandığınız uygulamaların ve üyesi olduğunuz platformların sizleri oldukça yakından tanıdığını biliyor musunuz?   Netflix, Disney+, Prime Video veya başka bir video/eğlence platformunda izlediğiniz bir dizi ya da filmden sonra “İlginizi Çekebilir” veya “Bunu da Beğenebilirsiniz” şeklinde önerilerle hiç karşılaştınız mı? Spotify’da sevdiğiniz sanatçıları dinledikten sonra Spotify önerilerinin sizin müzik zevkinize göre biçimlendirildiğini biliyor muydunuz? Peki, bu uygulamalar sizleri nasıl bu kadar iyi tanıyor? Başka bir deyişle, sizi nereden biliyorlar? İşte tam bu noktada karşımıza Davranışların İnterneti (Internet of Behaviors - IoB) çıkıyor. Davranışların İnterneti esasında bizlere çok yabancı bir kavram değil, önceki yazılarımı takip edenler hatırlayacaktır; Bu yazılarımdan birisinde sizlere Nesnelerin İnterneti kavramından bahsetmiştim. Davranışların İnterneti konusu ise Nesnelerin İnterneti kavramının farklı bir boyutudur diyebilirim. Nesnelerin İnterneti (IoT) fiziksel cihazların internet bağlantısı eşliğinde çok ciddi büyüklükte veri toplanmasını sağladı. Davranışların interneti (IoB) ile bu verileri tanımlayarak, insan tutum ve davranışlarını anlama ve ilerleyen davranışları önceden tahmin etme kavramı karşımıza çıkıyor. Gelin hep beraber Nesnelerin İnterneti kavramını hatırlayarak yazımıza devam edelim. 


Nesnelerin İnterneti kavramı ilk olarak 1999 yılında Kevin Ashton tarafından ifade edilmiş bir kavramdır. Nesnelerin İnterneti, sahip olduğumuz akıllı ürünlerin kendi aralarında kurmuş olduğu bir ağ ve sistem ile birbirleriyle iletişime geçmeleridir yani bir cihazınızın internet bağlantısı ve uygulama eşliğinde diğer akıllı cihazlarınız ile iletişim kurup veri aktarımı yapmasıdır. Sahip olduğunuz akıllı cihazlar bahsettiğim bu bağlantı ve paylaşımı tüm cihazların ortak kullandığı bir uygulama ile gerçekleştirir ve bu uygulama aracılığıyla bilgi ve bildirim aktarımı yapılır. Bu açıklamaların eşliğinde şimdi de isterseniz Davranışların İnterneti (IoB) kavramını açıklayalım. 


Davranışların İnterneti kavramının 2012 yılında Profesör G. Nynman’ın araştırmaları ve yazılarıyla ortaya çıktığı düşünülür. Davranışların İnterneti kavramı gerçek dünyada gerçekleştirilen insan davranışlarını dijital ortamdaki verilere dönüştürerek analiz yapan bir sistemdir. Bu sistemdeki amaç ileriye yönelik davranış ve tutumları önceden tahmin etmektir. Davranışların interneti, kullanılan akıllı cihaz ve giyilebilir teknolojik ürünler aracılığıyla alınan veriler sayesinde bizlerin tutum ve davranışlarını tanımlama ve buna göre ilerleme ve tahmin yürütme aşamalarını oluşturur. Bu tanımlardan da anlaşılacağı gibi, Nesnelerin İnterneti ve Davranışların İnterneti sistemleri birbirleriyle yakından bağlantılıdır diyebiliriz. Nesnelerin İnterneti ve Davranışların İnterneti kavramlarının şirketler açısından oldukça önemli yararları olduğunu söyleyebilirim. Bu teknolojiler sayesinde markalar, müşteri davranışlarını daha iyi analiz edip tüketicileri daha iyi anlarlar ve pazarlama stratejilerini bu verilere göre hazırlarlar. Davranışların interneti kavramının başlıca uygulama alanları olarak pazarlama, sağlık, eğlence, eğitim ve akıllı şehir uygulamalarını sunabilirim.


Davranışların İnterneti (IoB) kavramı beraberinde bazı dikkat edilmesi gereken konuları da getirir. Bunların başında teknolojik dünyanın önemli sorunlarından olan veri gizliliği ve güvenliği geliyor. Davranışların İnterneti kavramının veri toplanması ve bu verilerin analiz edilmesi temeline dayandığını sizlere iletmiştim. Bu verilere ve analizlere kötü niyetli kişilerin sahip olması beraberinde kimlik hırsızlığı ve özel bilgilerin gizliliği ihlalini ortaya çıkarabilir. Bu durumda birçok istenmeyen sorun yaratabilir. Davranışların İnterneti konusunun her teknolojik kavram gibi özen gösterilip dikkatli bir şekilde kullanımında özellikle markalar açısından gün geçtikçe daha yararlı bir sistem olacağını düşünüyorum. Nesnelerin İnterneti (IoT) ve Davranışların İnterneti (IoB) konularıyla ilgileniyorsanız özellikle “Humans”, “WestWorld” ve “Mr. Robot” dizilerini izlemenizi ve Adam Alter’ın “Karşı Konulmaz” kitabını okumanızı öneririm.

Yazımı bitirirken Eskişehir Haber Ajansı’nın ikinci yılını kutluyor, başta Ahmet Can AKDEMİR, Yusuf Melih TURAN, Soner YÜKSEL, Buğrahan DOĞANGİL olmak üzere tüm EHA çalışanlarına teşekkürlerimi ve şükranlarımı iletiyorum.

Bir Sonraki Yazıda Görüşmek Dileğiyle…