Özgür Özel, toplumu Ak Parti’den uzaklaştıran sebepleri iyi okumuş. Sevilmeyen suretler, üstten bakıp yoksulu aşağılayanlar, şımarık tavır sahipleri bir bir siliniyor.
Gerek Özel gerekse de İmamoğlu nepotizm ve yolsuzluk karşıtı günaşırı beyanlarda bulunuyor. Önceleri, partinin sopası Eskişehir’i teğet geçerken bugünlerde tam göbeğimize inecek, hava durumu bunu gösteriyor.
Tıpkı bir CİMER, bir ombudsman gibi Genel Merkez de şikâyet mekanizması kurdu. Türkiye’nin dört bir yanından kapsamlı dosyaların aktığı sır değil. Kaldı ki sosyal medyaya yansıyan bilgiler kısa sürede aksiyon aldırıyor.
İktidara gelmeden Ak Partilileşme belirtisi gösteren herkes vücuttan direkt atılıyor. Hemfikiriz, tavizsiz herkes yolcu edilmeli.
Dünkü barikat hadisesinde bir kez daha tescillendi. CHP il teşkilâtı deneyimli ve mütevazı isimlerden oluşsa da basın mensuplarıyla Özel’in arasına yakışmayan bir bariyer örüldü. Basın mensuplarının rahatsızlığını belki duyan belki de hisseden Özgür Özel, anında müdahale ederek basın mensuplarını konuşma alanına dâhil etti.
Genel başkanlık tarzını ana hatlarıyla ortaya koyan bu davranış, bir bakıma belediyelere bakış açısını da simgeliyor. Vatandaşla arasına çizgi çeken, halkın gerçek gündemini hiçe sayıp kamu kaynaklarıyla ihtişamlı bir hayat süren kim varsa muhtemelen CHP’li belediyelerde barınamayacak.
Elbette ağızlara bal çalmalık, sözde kalacak bir popülizm yapılıyor ise Ak Parti medyası bu kozları boşa harcamaz, alabildiğine sıkıştırır.
Mevzunun İstanbul ayağı, konunun gizli müfettişi ve yaptırım ortağı. Özel’in şakası varsa İmamoğlu’nun yok, İmamoğlu’nun şakası varsa Özel’in yok.
Her akıllı bireyin düşünebileceği gibi hiç kimse, bir-iki yiyici için iktidar fırsatından olmak istemez. Çapraz açıdan değerlendirirsek aslında CHP adına iç güvenlik testi olacak. Kimlerin gerçek partili olduğu kimlerin casus faaliyeti yürüttüğü daha berrak tespit edilecek.
Özgür Özel, bugün de Eskişehirli gençlerle kahvaltı etkinliğinde bir araya geldi. Özel’in sivil toplum kuruluşlarının genç temsilcileri ile ettiği kısa sohbetler, üst paragrafları onaylayan içerikteydi.
Baş vurgu ister parti yöneticisi olsun ister meclis üyesi isterse de belediye başkanı, adaletten sapanlara katiyen geçit verilmeyeceği yönündeydi.
Özgür Özel’i çok eleştirdim, bazı demeçlerine karşı çıktım. Ancak adalet, liyakat ve basiret noktasında tüm gençleri yanında bilsin, desteklerini omuzlarında hissetsin.
Çünkü bizim neslin ne istediği belli: Yeni bir iktidar. Ne istemediği de belli: Ak Parti.