31 Mart Yerel Seçimleri üzerinden 3 ay gibi bir süre geçtikten sonra erken seçim talebini dile getirmek CHP için avantaj mı dezantaj mı? Bu çok tartışmalı bir konu. Benim görüşüm erken seçimi dillendirmek avantaj ama sandık çağrısı yapmak şimdilik dezavantaj gibi görünüyor.
Bu konuyu güneşli bir pazar günü yeniden dile getirmemin başlıca sebebi Cumhuriyet Halk Partisi'nin dün yapılan İl Danışma Kurulu toplantısı. Ben bu toplantıyı takip eden basın mensupları arasında değilim bunu da açıkça söylemek isterim. Eskişehirspor'da 6 futbolcunun imza töreni vardı aynı saatlerde oraya katıldım. Fakat İl Danışma Kurulu'ndan kulağıma gelenler ve genel başkanın erken seçim çağrısını yan yana koyunca bu konu üzerine çalışmaların sıklaşacağını, CHP'de gündemin erken seçime doğru kaydığını görmemek mümkün değil.
Şimdi yeniden ben neden erken seçim çağrısının bence "erken" olduğunu dile getireyim...
Öncelikle CHP Genel Başkanı Özgür Özel ne kadar erken seçim isteseler de bunu ancak vatandaşın mevcut hükmet üzerindeki ısrarının başarabileceğini söyledi. Çünkü CHP'nin bir erken seçim kararı aldıracak parmak sayısı mecliste yok. CHP erken seçime giden süreçte meclisin ana muhalefet partisi olarak ve yerel seçimden birinci çıkan parti olarak aslında vatandaşın erken seçim iradesini temsil etmeyi üstlenmek istiyor. Yerele bakarsak da Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ile yaptığım özel söyleşide sorduğum sorulardan biri de erken seçimdi. "Özgür Özel'in çağrısı erken bir hamle mi?" minvalinde bir soru sormuştum Kazım Başkan'a. Kazım Kurt da Özel'in daha sonra dile getirdiği meclis çoğunluğu konusunu söylemiş ve partinin öyle bir gücü yok vatandaş veya AK Parti erken seçime götürebilir ülkeyi demişti. Bunun yanında CHP tabanının yerel seçimden hemen sonra erken seçim çığlıkları atmasını da tamamen doğru bulmadığını anlatmıştı. Özgür Özel'in ilk erken seçim çıkışını da Erdoğan - Özel görüşmelerinin ardından hükmete bir mesaj niteliğinde olduğunu söylemişti Kazım Başkan.
Şimdi o günkü röportaja dönüp bir daha baktığımda Kazım Kurt'un sözlerinin ne denli doğru ve yerinde olduğunu çok daha net anlayabiliyorum. Kazım Başkan, Özgür Özel'in daha sonra yaptığı açıklamaları bana çok daha önce yapmıştı...
Partinin Ankara'dan başlayan ve yerele sirayet eden siyasetinde ağız birliği olduğunu buradan anlayabiliyoruz. Aynı zamanda Kazım Kurt'un partinin siyasi hareketine de çok hak olduğunu görebiliyoruz. Şimdi Kazım Kurt ne alaka demeyin.
Kazım Kurt, CHP İl Başkanı Talat Yalaz ile birlikte partinin Eskişehir'deki en önemli siyasi figürü. Onun ve Talat Başkan'ın yerelde güttüğü politkalar CHP'nin tam manasıyla ulusal politkalarını temsil ediyor. Bir de kısaca Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce tarafına bakalım. Ayşe Başkan belki bir Kazım Kurt kadar "rozetli" bir belediye başkanı değil. Ancak Kurt, "Ben rozetimi hep yakamda taşırım." diyorsa Ayşe Başkan da en azından cebinde taşıyor. Gerektiğinde CHP rozetini yakasına takmayı biliyor izlenimi oluşturduğunu düşünüyorum. Ayşe Başkan'ın dün yapılan İl Danışma Kurulu toplantısı sonrasında "Güzel günler göreceğiz çocuklar, motorları maviliklere süreceğiz!” girişli bir tweet atması da bence CHP'nin erken seçim çağrılarını daha da güçlendireceğini işaret ediyor. Ez cümle CHP yeni bir bahara hazırlanıyor. Tabiki CHP'nin bu arzusunu yalnızca Eskişehir özelinden okumak yanlış olur. Ama ülkenin farklı şehirlerindeki CHP örgütlerinde aynı eğilim mevcut.
"Şimdi yeniden ben neden erken seçim çağrısının bence 'erken' olduğunu dile getireyim..." demiştim. Durumu kabaca özetledikten sonra nedenlere geçebiliriz...
Ben erken seçim konusunda Kazım Kurt ile tıpatıp aynı düşüncelere sahibim. Şu anda, örnek veriyorum 6 ay içinde erken seçime gidilse CHP kaybeder. Neden seçimi AK Parti - CHP ekseninde değerlendiriyorum onu da söyleyeyim. AK Parti iktidardan inerse iktidar olması hemen hemen kesin olan siyasi parti CHP. Başka bir partinin ülke yönetimini devralması mucizeden de öte olur. Bu nedenle olası bir erken seçimde tüm odak CHP üzerinde olacak. CHP neden kaybeder?
Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi AK Parti sonrası süreçte en iyi alternatif gibi görünse de yerel seçim yarışından galip çıksa da iş genel seçime gelince AK Parti karşısında yarış kazanması ha deyince olacak bir şey değil. Vatandaş ekonomi, özgürlük, hukuk vs. gibi konular yüzünden ne kadar AK Parti'ye kızgın olsa da bu düştüğümüz durumdan ülkeyi yine AK Parti hükümetinin kurtarabilceğini düşünen çok sayıda seçmen var. AK Parti hala en az CHP kadar güçlü. Cumhuriyet Halk Partisi'nin belediyelerin vatandaşın yararına operasyonları ile parti örgütlerinin ve CHP Genel Merkezi'nin ciddi çalışmaları ile vatandaşları CHP iktidarının bugünün yönetiminden çok çok daha iyi olacağına ikna etmesi lazım. Bunun içinde en az 1 - 1,5 sene süre var. Erken seçim bana kalırsa en erken 2026 baharında yapılırsa ve o güne kadar CHP iyi çalışırsa erken seçimde 22 yıllık iktidar devrilebilir. Bu nedenle şu anda kaotik bir erken seçime girmek CHP'ye eksi yazar. Partinin yerelde aldığı %38 civarında oyun içinde emanet oylar olduğunu da unutmamak lazım...
Şimdi, yeniden Eskişehir yereline dönelim. Erken seçim sürecinde, yerelde CHP'nin lideri kim olacak? Elbette ilk isim CHP'nin Eskişehir'deki en üst düzey temsilcisi İl Başkanı Talat Yalaz olacak. Ancak onun yanında partiye kim yöne verecek? Son derece tecrübeli ve partinin adeta neferi olan Kazım Kurt mu? Yoksa partili olduğunu çok vurgulamayan ancak yaptığı ve bence yapacağı başarılı hizmetler ile vatandaşın yüzünü güldüren Ayşe Ünlüce mi? Ya da yerel seçimde olduğu gibi CHP yekpare mi hareket edecek. CHP için en iyi senaryo birlikte hareket etmek olur elbette.
Fakat genel seçimde birçok farklı unsur işin içine girecek. Milletvekili adaylarının belirlenmesinde parti içi güç savaşlarına şahit olacağız. Bir de olasılığı yüksek olan ön seçim konusu işin içine girecek... Bu güç savaşları yalnızca CHP'de değil tüm siyasi partilerde olan bir şey. Bunun yanında hem Ayşe Ünlüce hem de Kazım Kurt değişimden, yenilikten yana olan iki CHP'li başkan. CHP için bu durum da bir avantaj. Şu görünümde tek dezavantaj Ünlüce ile Kurt'un genel seçimde güç rekabetine girmeleri olur. Bu durum partiye yerelde önemli bir zarar verir. CHP'nin birleşe birleşe kazanması ve şehirde yapıcı bir güç olması lazım. Aynı şekilde ülke genelinde de bu durumu görmeliyiz. Son genel seçimde eski AK Partili isimleri milletvekili yapan bir liste ile seçime girmek intihar olur. Eskişehir'de de dengeli bir liste ile tüm partinin tek yürek olarak, tek amaç uğruna yan yana gelmesi ile CHP istediği gücü yakalayabilir.
CHP'nin erken seçim gündemi ile görüşlerim şimdilik bu kadar.
Herkese iyi pazarlar diliyorum. Sevgiler, saygılar...