Bir Hoca Fenomeni

Bilen bilir, alengirli işin simsarı çoktur.
Söz konusu siyaset olunca mazinin havadislerini ezberden sayabilecek birikimde dostlar her daim bizimledir. Kimi çeşitli neşriyatlarda kalem oynatır kimi ise şehrin itibarlı makamlarına talip olur. Bazıları unutulur bazıları efsaneleşir. Fakat söz konusu maziden çıkarılan dersleri tahattur etmek olunca hafıza, unutkanlığın üzerinde tahakküm kurar.

CHP'nin meşhur değişim kurultayı sonrası geldiğimiz noktada yaşanan da aslında fenomenin bir alametifarikası. Kamuoyunda birkaç ay öncesine kadar Hoca’nın adaylığı ikircik hükmündeyken, tartışılan büyükşehir adayı Ataç mı Kurt mu sorusu tozlu raflara doğru adımını arşınladı. 

Sayın Kurt Odunpazarı’nda, Sayın Ataç ise Tepebaşı’nda belediye başkan aday adaylıklarını açıkladı. Aslan payı aslana verildi, Hoca büyükşehir meselesini tarafların tartışmasına kapattı.

Oysa kurultaydan sonra Odunpazarı cenahına yakın isimler "Kazım Abi'nin" siyasî kariyerini dahi riske atarak değişimin kazanan tarafında yer aldığını, bu sebeple ödüllendirilmesi gerektiğini yazıyordu. 

Öteki tarafta da il kongresi zaferi ve kamuoyundaki baskın desteğiyle elini güçlendiren Tepebaşı cenahına yakın isimler bu kozları sıralıyor, Ataç'ın vakti geldi savını medyada nüksettiriyordu.

Amasız fakatsız baskın güç Hoca ise asla sıcak tartışmalarda yer almıyor, bugünün bizleri getirdiği noktada lüzumu olmadığı anlaşılan safasata-bol atışmalarda isminin ağırlığının zedelenmesine izin vermiyordu. Tepebaşı ve Odunpazarı çekişmesinde hakem rolünün de ötesinde, gerektiğinde şehrin muvaffakiyeti için lazım gelen yolları kullanmaktan çekinmiyor "belirsiz adaylık" kartını oynayarak savaş medyanına araf perdesi çekiyordu. Dolayısıyla ateşkes emri taraflardan değil Hoca'dan geliyordu.

Süreci en başından beri böyle yorumlarken belirsiz adaylık tufasına düşenlerin kaçırdığı durum aslında Hoca'nın mazisinden ders çıkaramamaktan kaynaklanıyor. 

Unutulan şu: Bizler bir hamle, iyi siyasetçiler iki hamle, işin duayenleri 3 hamle sonrasını planlarken Hoca oyunu çoktan bitirmiş olabiliyor. Söz konusu Hoca olduğunda yorumlanması en zor kararının arkasında berrak ve keskin bir basitlik, yorumlanması en basit kararda ise nice alengirler olabiliyor.

Hoca’ya kesin aday gözüyle bakmadan önce bunu bir hatırlamalı, ötesinde özümsemeliyiz. 

Bu hamlenin sonucu olarak; Hoca Eskisehir'de CHP içi Odunpazarı-Tepebaşı tartışmasını sonlandırdı. Ataç'ın Tepebaşı, Kurt'un Odunpazarı adaylığını kesinleştirdi. Kontrol edemeyeceği bir değişimin yaratacağı arbedeyi başlamadan sonlandırdı.

Özellikle iktidar unsurları olmak üzere rakiplerinin rehavete kapılmasını sağlayacak bulanık vakitte, ilçe adayları dosyalarını aldıktan hemen sonra aday adaylığını açıklayarak müdahale etti.

Bir hamle ile şehri tekrar istediği yönde adeta bir toplum mühendisi gibi baştan tasarladı. 

Bizler Hoca aday adaylıktan çekilir mi, seçimi kazandıktan sonra görevini devreder mi yoksa altıncı dönemini alnının akıyla bitirebilir mi tartışaduralım.

Asıl belirsizlik yeni başlamış, bilinmezi dağıtacak değnek son hareketini henüz yapmamıştır. Sezgisi kuvvetli, öngörüsü yüksek ve analizi sağlam zihinler Eskişehir’in yarınına dair son bir şarkı söyleyebilirse, ne âlâ. Kulaklarımız şevkle dinler.