Yerel seçimde herhangi bir partinin kazanma şansı az veya hiç yoksa,
Söz konusu parti daha önce o seçimi hiç kazanmamış ise,
Aynı partinin TBMM’de temsilcisi bulunmuyorsa,
O partiye sükseli, iddialı yani star bir aday bulmak kolay değildir.
Şehirde ismi öne çıkmış aktörleri bu tür bir partiden aday olmaya ikna edemezsiniz!
Çünkü kaybedilmesi muhtemel bir seçime girerek hiçbir isim kendine kaybetmiş etiketi kondurmak istemez.
Örneğin bugünlerde ismi bolca geçen Celalettin Kesikbaş’ı, Metin Güler ya da Nadir Küpeli’yi AK Parti ya da CHP dışında bir partinin adayı olmaya kimse ikna edemez. Kimse yarışa sokamaz.
Bana göre bu anlaşılır, makul bir gerekçedir, kimseyi bu sebeple eleştirmem.
Lakin, anlayamadığım, eleştireceğim ve enteresan bulduğum tersi durumlarda var.
CHP ve Tepebaşı Belediye Başkanlığı bunun en somut örneğidir.
Görünen o ki Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın önümüzdeki seçime Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak girmesi yüksek ihtimal…
Peki, Ataç’tan boşalacak koltuğa talipli olan bir CHP’li var mı?
Daha doğrusu düşünün, taşının, araştırın ve söyleyin bakalım!
Ataç’tan sonra Tepebaşı seçimini rahatlıkla kazanır, favori olur diyeceğiniz bir isim aklınıza geliyor mu?
Sizleri bilmem ama ben bu durumu anlayamıyorum sevgili dostlar…
20 yıl boyunca CHP Tepebaşı’nda iktidar olmuş.
CHP’li bir Belediye Başkanı bölgeyi şehrin merkezi yapmış.
Ve o başkan 2, 3 dönemdir Büyükşehir’de sıranın kendisine gelmesini bekliyor.
Yani gitti, gidecek ve belli ki Tepebaşı için iddialı bir aday ihtiyacı olacak!
Fakat yok!
Ataç’ın ardından Tepebaşı Belediyesi’ne şu isim yakışır diyeceğimiz ağırlıkta bir isim düşünüyor ama bulamıyorum.
Beklentilerimi biraz düşürüp sorguluyorum, yine zorlanıyor ve bulamıyorum.
Ataç sonrası Tepebaşı için CHP’nin büyük bir eksiği, büyük bir sorunu var.
Hadi AK Parti veya diğer partiler Ataç’ın karşısında yarışma riskine girmek istemiyor ve aday bulamıyorlar da CHP’ye ne oluyor?
Siz söyleyin lütfen, haksız mıyım?