Çalışması gerekenlerin öne çıkamadığı;
İşi ya garanti olan ya da seçilemeyecek olanların hırsla seçime asıldıklarını görüyoruz!
Enteresan bir seçim dönemi…
+++
Parti parti sayarak gidelim…
Son seçimin galibi AK Parti’de ilk iki sırada bakan var.
İlk sıradaki Fatih Dönmez halen Enerji Bakanlığı koltuğunun sahibi.
Milletvekili olması da kesin.
Buna rağmen tam saha pres uyguluyor.
Öyle sıradan işler de değil!
“Karşı mahalleye bile giriyor”
Dün akşam şehrin gençlerinin yoğun olduğu sosyal alanlardaki çalışması takdire değer.
Bakan’ın performansına karşılık, 3. Sıradaki Ali Demirel de aksine klasik seçim çalışmalarının dışına bir türlü çıkamadı!
Beri yandan dikkat çeken diğer isim 5. Sıradaki Pınar Turhanoğlu Gücüyener.
Öylesine çalışıyor ki;
“Şimdiden gönüllerin vekili oldu”
Seçilemeyecek yer de olsa bile şu ana kadar gayretleri ile takdir topladı, alkışı hak etti.
+++
CHP’den devam edelim…
İlk iki sıradaki mevcut vekiller bildiğimiz gibi.
Her yere ulaşmaya çalışsalar da sanki bir şeyler eksikmiş gibi!
Bir tadı, bir tuzu yok!
3. Sıradan çıkıp çıkmayacağına dair tartışmalar yaratan İbrahim Aslan’ın işleri de aynı türden.
Bireysel anlamda öne çıkan farklı bir adımını hala görmüş değiliz.
Buna karşılık…
Özellikle Ataç başta olmak üzere belediye başkanları CHP’nin en fark yaratan isimleri oldu yine.
Vekil adayları da onların peşine düşüp ancak çalışıyor.
İlginç!
+++
İYİ Parti’nin ilk sırasındaki isim de şehirde farklı bir rüzgâr estirdi.
Neredeyse uykusuz çalışıyor, şehrin her köşesinde.
Dahası vaatleri ile tek fark yaratan vekil adayı konumunda.
Buna karşılık asıl çalışması gereken kişi Özlem Ayrancı bu temponun çok gerisinde.
Ki, 3. Sıraya yazılan Melih Aydın’ı artık tüm kent tanıyor.
Öylesine işler çıkarıyor ki, “İşte seçim çalışması böyle yapılır” dedirtiyor.
+++
Hadi sadede gelelim…
Başta söyledik…
Yeri garanti olanlar ile seçilme şansları çok az olanlar arı gibi çalışıyor.
Çalışması gerekenler ve vekil olmaları adeta pamuk ipliğinde olanlar şehirde ağırlıkları koyabilmiş değil…
Bunun sebeplerini düşünürken akıllarda farklı düşünceler olabileceğini varsayıyoruz.
Mesela, hemen seçimin ertesinde başlayacak olan “Yerel seçimler süreci!”
Öyle ya…
AK Parti’yi yerel seçimlere Bakan Fatih Dönmez taşıyacak.
Pınar Turhanoğlu Gücüyener’de bu seçimlerin en önemli aktörlerinden olacak.
CHP’de belediye başkanları belki yerlerini korumak belki daha farklı makamlara talip olacaklar.
Bunca çalışmaları birazda yerel seçimler için değil mi?
Ha keza İYİ Parti’de de durum bu şekilde olacak.
“Nebi Hatipoğlu, aday belirlenmesinden tutun, farklı partilerden güçlü isimlerin partiye kazandırılması noktasında karar vericilerden olacak!”
Ve Melih Aydın…
Şimdiden partinin olağan bir başkan adayı oldu bile!
+++
Anlayacağınız;
Genel seçimden ziyade sanki bazı isimlerin şimdiden yerel seçime hazırlandıkları bir süreçten geçiyoruz.
Sahada olan bitenin bize anlattıkları bundan farklı bir anlam taşımıyor.
Kısacası;
“Sönük geçiyor” denilen genel seçim bittikten sonrasına bakalım.
İşte o zaman da böyle bir sessiz bir süreç olacak mı?
Bu soruya yanıtımız net;
“Şehrin kaynayan kazana döneceği günler bizi bekliyor”
Hele 14 Mayıs bir geçsin, sandıklar açılsın, hesaplar bir kez daha yapılsın da…
İşte o zaman görün siz seçim havası nasıl oluyor!