“Günlerce yorum yapacak doneler sundu bize!”
Örneğin;
Tüm yurtta Millet İttifakının başa baş bir seçim götürmesi belki de kazanması bekleniyordu.
Atmosfer, hava, masalar, partiler, birleşik adaylar, vaatler falan…
Cumhur’un karşısındaki 17 parti tüm güçlerini ortak biçimde sahaya koydu.
Ve bu birlikteliğin Eskişehir gibi CHP’ye daha çok ilgi gösteren bir kentte tuluma dönüşmesini bekleyenler vardı!
Onlara göre vekil seçiminde CHP farklı kazanacak, 4’ü zorlayacaktı.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise Kılıçdaroğlu CHP’nin yerel seçimde aldığı oyun da çok üstüne çıkacaktı.
+++
Beklenen oldu mu?
Hedef tuttu ama rakamlar çok geride kaldı!
Vekil seçiminde CHP Listesi, AK Parti’nin ancak 8 bin oy önünde kıl payı kurtardı birinciliği ve 3. Vekili…
Kılıçdaroğlu ise, yerel seçimlerde alınan oyların çok gerisinde kaldı.
İşin CHP adına daha kötü olan tarafı;
“CHP bu birinciliği kendi oylarının çok çok üstüne koyarak değil;
AK Parti’nin yaptığı hataların sonucu yitirdiği oylar ile sağladı!”
Yani ortada CHP adına Eskişehir’de çıkarılacak büyük ödevler var!
Bu çalışma nasıl yapılır, hangi akılla üstlenilir bilinmez!
Bu yüzden CHP’yi zor günlerin beklediğini söylemeden geçmeyelim…
+++
Neyse…
Konumuz bu değil.
Dediğimiz gibi mevcut sonuçların yorumlanacak onlarca tarafı var.
CHP’nin elde ettiği, edemediği sonuçları da enine boyuna konuşacağız.
Şimdi, CHP’ye seçimi veren AK Parti’yi konuşalım.
Eskişehir’i bunca zorlu atmosferde dahi kazanabilecek seviyede olduğunu gördüğümüz AK Parti’nin neden “Kendi elleriyle seçimi verdiğini” kısaca özetleyelim.
+++
Bizimkisi ironiydi biraz ama gerçeklik payı da vardı!
Şöyle demiştik;
“AK Parti, son iki seçimi kazanan kadrosunu muhafaza etse yeniden kazanabilir!”
Öyle ya, kazanılmışı varken mevcut düzen neden bozulsun?
Ama öyle şeyler oldu ki;
“Ankara’ya her giden bir diğerini şikâyet etti!
Şikayet edilen de, kendisini şikayet edeni şikayet etmek için Ankara’nın yoluna düşünce Genel Merkez’deki sinir katsayısı arttı!”
Genel Merkez şu psikolojiye büründü sonra;
“Madem Eskişehir’de herkes birbirinden şikayetçi ve kimse kimseyi sevmiyor.
Alın o zaman size hem tertemiz bir liste hem de iki bakanlı kontenjan!”
+++
AK Parti’yi bugünkü ikinciliğe düşürenler kusura bakmasınlar ama şehirde siyaset yapan kurmaylardan başkası olmadı!
Herkes birbirine üstünlük kurma çabası içerisinde bir ego sarmalı içerisine girince bu işe genel merkez müdahale etti.
Ve parti adına ‘maalesef’ diyorum;
Şehrin parti yöneticilerinin yaptığı çekişme ve kavgalı iklim hatalarına genel merkez daha büyük bir yanlışı ekledi.
Belki bir sinir anıyla da olsa Eskişehir’e dengeleri bozan, şaşırtan ve beklenmeyen bir liste gönderdi.
+++
Oysa AK Parti Listesinin nasıl olması, kimlerden oluşması gerektiğini günlerce buradan yazdık.
Katıldığımız programlarda dilimizin döndüğünce anlattık.
Fakat AK Parti iki kere yapılan hataların kurbanı olmayı seçti.
Ve karşımıza çıkan sandık sonuçları da şehir siyasetini iyi okuyanları bir kez daha haklı çıkardı!
Özetle;
“Eskişehir’de artık kazanamaz denilen AK Parti’nin hala kazanacak güçte ve potansiyelde olduğu ortaya çıktı.
Tek eksik ise, listelere dair tarafsız kişilerin ortaya koyduğu gerekçelerle birlikte doğru listeyi yapamamak oldu”
+++
Sohbetimizde devam edeceğiz.
Çünkü AK Parti önceki gün seçimlerde geri kalmış olabilir ama aha ne denli güçlü olduğunu da gösterdi.
Ki 10 Ay sonra yapılacak yerel seçim için de doğru adaylarla neler başarabileceklerini de ortaya koydu…