Eleştirsek dahi CHP var. Ancak iktidar partisi dediğimiz Ak Parti hakkında iki satır yazacak iyi ya da kötü bir doneye sahip değiliz.
Ak Parti yine seçim dönemlerinde kendini Ankara'ya teslim etmiş, teşkilata kulaklarını kapamış, sonucunu kimsenin bilmediği ve eşyanın tabiatına aykırı işlerle gün dolduruyor.
Bir kaç gün içinde partinin aday listeleri ortaya çıkacak. Listelerle ilgili türlü türlü söylentiler var.
Bir kısmı ütopik olduğu için onlara yer dahi vermek istemem.
Benim asıl merak ettiğim Ak Parti Eskişehir'de aynı hataları tekrar edecek mi? Zaten kırılıp kırılıp çalışsın beklenen teşkilatın beklentisine yine sırt mı dönecek? Elindeki bir parça insanı küstürecek mi, yarışa mı sokacak?
Yani Ak Parti geçtiğimiz seçim döneminde Dündar Ünlü gibi bir isme yaptığını, bu kez Zihni Çalışkan ile tekrarlayacak mı?
Olmaz, yapmazlar diyemiyorum.
Çünkü yapılan pek çok atama da gördüm ki Ak Parti'de Eskişehir'deki partililerin ne istediği, ne düşündüğünün pek bir önemi yok.
Ben yaparım, olur biter diyerek hoyrat ve arkasını düşünmeden hareket edilebiliyor.
Defalarca yapılan ve ders alınmayan bu hamle duyduğum kadarıyla yine gündemde.
Dündar Ünlü'yü listede 4. sıraya koyan, İbrahim Kaynarca'yı bir gecede partinin dışına iten karar vericiler aynı hamleyi Zihni Çalışkan konusunda da yapabilir.
O zaman bırakın 3 vekille birinci parti oluruz hayalini Ak Parti ülke genelindeki havayı da hesaba katınca 1 vekil çıkarsın öpüp bşına koysun diyebilirim.
Henüz 3 gün var ve Eskişehir'den kim sorumluysa kalksın bir zahmet şehre gelsin. Teşkilata, partinin önde gelen isimlerine bir sorsun. Listeyi yapmadan önce 2 değil 4 kere düşünüp öyle karar versin derim.
İlk sıraya kontenjanı zor kabul eden şehrin 2. sırada Çalışkan ismini görmemesinin bedelini 15 Mayıs'ta oturup yeniden konuşuruz.